GÜN SONU DEĞERLENDİRMELERİ - 18 ARALIK İZMİR & ANTALYA
Sevgili dostlar, son zamanlarda özellikle bir ilk ayak şanssızlığı yaşıyoruz ve genel olarak da durgun bir dönemdeyiz.
Maddi kaybın vermiş olduğu psikoloji elbette kötü ve bazen istenmeyen şeylere yol açabiliyor. Sinirlilik halini anlayabiliyorum ama şunu lütfen bilin ki her gün varımı yoğumu, tüm zamanımı ortaya koyarak çalışıyorum.. Bazen diyorum ki böyle bir sorumluluğun, yükün altına niye giriyorsun ki? Tüm zamanını verip, finalde senin elinde olmayan bir şey için insanların her gün olası bir tepkisini, bazen ahını neden alasın?
Ne yazık ki bu iş böyle, seni birkaç başarılı tahminde vezir de yapıyor, başarısız dönemde rezil de ediyor.
Şanssızlık ne zaman sona erer, tekrardan iyi bir forma girer miyiz bilemiyorum ama bildiğim bir şey varsa burada okuduğunuz herhangi bir analiz, ister başarılı ister başarısız olsun, başka yerde göremeyeceğiniz bir kalite barındırır, bundan da hiçbir zaman ödün vermem.
Eskiden beri üye olanlar bilir, şanssız gittiğimiz dönemlerde gün sonu Z raporu gibi bir yazı yayınlardık, hem nerede yanlış ve doğru yaptığımızı görmek hem de takip atları için önemli olurdu.
Dilerseniz bugünle beraber başlayalım:
Bugün İzmir’de tayların tamamına çok ama çok hakimdim, henüz hiçbiri koşmamıştı ama hepsinin stilini az çok biliyordum.
İlk koşudaki atın yazılacak hiçbir tarafı yoktu, hatta fazlalıkları da değil, bayağı bayağı göbeği olan bir at, B.M.Mırık’ın acımasızca vurarak içeri attığı bir tay kazandı.
Evet iyi kazandı ama bana sorarsanız A.Yıldız’lı NURBADEM, en ciddi rakibi olarak jokeylik yarışında olduğu Mir Bilgin’in bindiği ROSILDA’yı gördü ve bunlar çok erken yükselttiler tempoyu, sonlarda ikisi de durduğu için beklenmedik bir tay çıktı kazandı.
İkinci koşunun benim nezdimde hiçbir geçerli bahanesi açıklaması olamaz. NORTHERN SHOT’a çok inandım, berbat ötesi koştu. Mir Bilgin kusursuz yere koydu, yarış da birebir anlattığımız gibi gitti ama NORTHERN daha düzlüğe çıkılır çıkılmaz ufaldı da ufaldı.. Burada form konuştu.
İkinci altılının ilk ayağındaki tayın provasını dahi izledim, o kadar vasattı ki.. Bunu şöyle açıklayabiliriz; kış sezonunda, sene sonuna kadar koşamamış tayların hepsi türlü türlü sorunlar yaşamış olacaklar ki buraya kadar uzamış süreç.. Dolayısıyla tay yarışlarının patlaması, beşinci ayakta koşmaya hazır bir tayın kazanması bununla açıklanabilir.
Burada da Dikencik’in 10 numarası şuursuz kaçıp, bizim favori de ona erken ayak uydurunca son 150’den sonra arka ayakları adeta pergel gibi açmaya başladı ve asla ama asla kuponuma yazmayı düşünmediğim bir at kazandı, havlu attık.
Burada yatmayı nasıl açıklayacaksınız diye soru gelmişti, eğer bu kafada gelen atı yazan bir tahminci, ya da sahada tanıdığınız biri varsa, rüyasında falan görmemişse, bu oyuna sayısal loto mantığıyla yaklaşmıyorsa gidip beraber tebrik edelim.
İkinci ayakta çimci SILPAHAR, vasat maiden atlarının hiçbirine numarayı bırakmadı. Burada numarayı alan at zaten avantajı sağlayacaktı, kendisi 2.olurken, bariyerde kontrollü giden OKTAY KAYHA adaptasyonunun ekmeğini yedi ve kazanan oldu.
Yarış 1400 olsa SUADİYEBEYİ bu yarışın net kazananı olurdu.
SANCAR EFESİ’ni ve SERTTAYKUT’u bir daha yazmam, SILPAHAR ise nemli veya ıslak pistte yarış kazanır.
Üçüncü ayakta SULTAN NENE beklediğim gibi hamleyi yaptı ama at çok kötü durumdaymış, erkenden dama dedi.. PRENSES DI’nin kaybetmesi çok övdüğümüz Ö.F.Özen’e yazar, çok erken yürüdü, bu atın stili bu değil. MEHİR ABLA’yla beraber hücum etse kazanan MEHİR değil DI olurdu.
Buradan yatmayı aklımın ucundan geçirmemiştim, öyle bir dönem ki bir ara ben bile acaba buradan yatacak mıyım gerçekten diye düşündüm ama neyse ki o kadar da değilmiş! :)
Dördüncü ayakta ise ben kafadaki tayı dediğim gibi yazmazdım ama SPEEDY SOUL’un yanına 7 at yazan biri zaten bugün altılı bulmayı haketmiyordu, burası benim en saçmaladığım ayaktı.. Ters kurmamı istiyorsunuz, cesaretli olmamı istiyorsunuz ama göz göre göre de böyle atları yıkmamam gerek.. Şaka gibi bir gruptu, nitekim gezinti yaptı.
Beşinci ve son ayak için şunu söyleyeyim, bende üç tane aday vardı, SPEEDY SOUL - STORM QUEEN ve TOSKAAN.. Bunlardan cazip olsun diye SPEEDY’i atmayacaktım.
Ya STORM QUEEN ya TOSKAAN dedim, sonuca bakınca sadece bu tercih bile ne kadar şanssız dönemde olduğumuzu gösteriyor. STORM QUEEN yine zor girdi kulvarına ama girdi ve kazandı. Biz bunu atsak yarıştan çıkardı.
TOSKAAN’a gelince, MESTANBEY bende ilk rakipti, bu kadar kafayı rahat alacağını tahmin edemezdim. TOSKAAN ok gibi çıktı, 3.lükte gidiyordu, yarışı izlerken çok kısa bir süreliğine gözüm başka bir yere baktı, kafamı tekrardan kaldırıp yarışa döndüğümde TOSKAAN 9.luktaydı.. Kuma aşina olmadığı için gerilere düştü belki ama E.Aktuğ o kadar boşlamamalı, geri düşürmemeliydi. Zira safkan oralardan gelip 2.oldu.
Özetle üç banko adayından ikisi geldi, az atla geçtiğimiz bir ayak da vardı ama biz ana bankoda yanlışı seçmesek bile kafayı ‘H’ demeden yazamazdık.
Antalya’ya gelince, ilk koşuda bütçe engeline takıldım, ANGEL BEAUTY’i düşündüm ama bütçeden yazamadım, vakit daralınca yorum da yazamadım ve siz elediğimi bilmiyordunuz, belki bilseniz yazardınız.. Ses kaydı bu yüzden bazen gerekli ama bunu da istemiyorsunuz, bir şey diyemiyorum.
Sorumlusu yine de benim tabi, elememeliymişim.
İkinci koşu zaten 1-6 idi öyle de bitti, burayı çok konuşmaya gerek yok, O.Akgönül ile kulvarına girdi GÜZELCE HİSAR ama teşvikte O.Akgönül veya E.Çankaya kurbanı oldu.
İkinci altılının ilk ayağı ise hepimizin sinirlerinin gerildiği koşuydu.. Şimdi bakın dostlar, şu an buradaysanız benim analizlerime güvendiğiniz veya beğendiğiniz içindir. Benim mütevazi olmayacağım konu özellikle handikap koşulardaki güç analizidir.. LORD OF DRAGON 15 handikapta LADY HELENE’yi geçti evet ama 50 kiloydu… Sonraki yarışı 14 handikaptı, sıkleti bu kez 58 idi, evet mesafe 200 metre uzamıştı ama yarış rolanti geçince sprinti çok uzadı ve geçtiği HELENE’den bu kez 5 boy yedi.
Bugünkü yarış normalde yine rolantiydi ama hayatı boyunca kaçmayan UNSEEN POWER diğer süratli NINJA’yı bozunca yarışta anormal bir tempo oldu ve 100-150 metre hızlanması olan LORD OF DRAGON tükenen atlara gelip hakim olduktan sonra dikkat ettiyseniz tükendi ama E.Çankaya içerilerde oyalanınca LADY HELENE’yi geçmiş oldu.
Benim analizime göre LORD OF DRAGON’un LADY HELENE’yi kilo kiloya iken geçmesinin mümkünatı yoktu.. İddia ediyorum bir daha da geçemez. Bakın ben bilhassa böyle güç analizlerinde 100 yarışta 1’inde yanılırım, bu at bugün sadece ama sadece UNSEEN POWER’in anlamsız kaçması ve gidişat dengelerini alt üst etmesinden ötürü kazanabildi ki yine bile kazanamıyordu. Dediğim gibi kırk yılda bir olur ve sadece bu döneme denk gelirdi, öyle de oldu..
İkinci ayakta programa ilk baktığımda gözüme çarpan tek at KINCAL idi, çok yükseldim ve tek yazıp kesişen ayakta fişi çekmeyi çok istedim.. Tempo düşük olacağı için vazgeçtim. Gerçekten düşük de oldu ama normalde kafası gidişata pek çalışmayan Görkem 3-4 gitti ve harika bir binişle fotoya attı KINCAL’ı..
Üçüncü ayakta % 60 IRMAK SU’nun yanında ATEŞİM’in Antalya karnesinde değinmiştik, bu koşuda da yanılmadık. NİRENGİ’yi yazmak gereksizdi, bir kum atı değil. İki at geçmeliydim ama yine bile ben ilk ayaktaki atı yazamıyorum.
Dördüncü ayakta bankom QUEEN PROTEO’nun, eski gücünde olmayan LOOK AT THE STAR’a karşı daha net bir yarış yapacağını düşünmüştüm, belki bariyeri tercihlemese daha rahat da olurdu ama oldukça zorlandı.. Yine de kazanmayı bildi ve en azından tekte yanılmamış olduk.
Son ayakta ise üç ata kadar daraltmıştık ama CONSULTANT çok da güven vermemişti, nitekim aynada kazandı. İSEN BUGA iyi koştu, S.Alday yetersiz kaldı, bu at bariyer ister, dışarıdan gelmez. Nihayetinde kazanan kalite oldu.
Antalya’da ilk ayak hariç başarısız değildik ama ilk ayakta yatınca bana ağzına geleni söyleyenler doldu taştı, yolları ayırdık tabii. Biraz onurları varsa buraya tekrar gelmezler ama biliyorum ki gelecekler ve bir yerde karşılaştığımızda ‘ben aslında seni seviyorum, çok da para kazandım sayende’ falan diyecekler. Bu tipler hiç şaşmaz çünkü, dile kolay 18 sene oldu..
Özetle, şanssızlığı kırmak için var gücümle çalışmaya devam edeceğim. İnanmazdım nazara göze falan ama yarıştayız platformuna geçtikten sonra inanmaya başladım, en popüler olan en çekilmez oluyor, en göz önünde olan en çok göze gelen oluyor imiş..
Sizlere de şunu hatırlatmak isterim; bu işin sonuçlarının bize bağlı olmadığını, iki canlının moduna, bazen keyfine ve yüzlerce etkene bağlı olduğunu lütfen unutmayın.
Sağlıcakla..


Sertaç Ö*** - 18 Ara 2025, 23:28
Seni Ferhatla beraber yazdığınız günden beri biliyorum,takip ediyorum başarını geç samimiyetin yeterli ama şu yarıştayız platformuna geçtiğinden beri kendi adıma memnun olmuyorum tahminlerin her yerde oluyor üst üste çıkmanda bizede haksızlık oluyor.Şansızlık olabilir insanlar para kaybettiği için bu arada üst üste geldiği için,o an ki tepkisi farklı olabiliyor sen de bizlerin kusuruna bakma kupon ister gelsin ister gelmesin seviyor sayılıyorsun nazarımda